Özlemek ya da özlememek! Keşke bütün mesele bu olmasa:-(
Sevgi bazen doz aşımı bağımlılık yapıyor. Sevgi çikolata gibidir; ondan uzak durdukça aslında farkında olmadan ona daha çok yaklaşıyorsun. Ne yazıkki tek Cipralex'i de hasretle özlediğin kişinin varlığını gözlerine yansıtmaktır. Keşke özeldiğimiz insanlar bu kadarını bizim gözlerimize çok görmese... Keşke diğer insanlar buna köstek değil destek olsa... Keşke insanlık bu kadar ucuz olmasa... Keşke hayatı bir yarış olarak görmekten vazgeçsek... Keşke... Keşke... Keşke...
Bir kaç gündür kendimi çok tutuyorum. Sonunda bugün içimdeki gizli kek-pasta deli manyak pijamasıyla podyuma kaçtı-) Haftaya hayat yolunda bana eşlik eden bir ruhdaşa kekciksler yapacağım. Bugün yaptıkarımı bir nevi deneme olarak sayabiliriz. Cake pops'larımın bir kaç yapım hatası var (püf cahili olduğumdan normal:D); örneğin üstteki kekin (köfte taklidi olanlar) altı düz olmalı, ayrıca kek boyutu biraz daha büyük olaydı iyidi... Çilek ve beyaz çikilata sosum da yoktu:-( Şimdilik özeleştiri doz aşımı olmayayım:D
Bazen düşünüyorum da (bu çok sık yaptığım bir şey olmadığından kıymetini bilmem lazım:D); şemsiye, biz ve yağmur arasında bir ara bulucu mu yoksa Berlin Duvarı'nın bir minyatürü mü? Hakkatan şemsiye yağmuru bizden koruyor olabilir mi? Bizim ruhumuzdaki karanlıklar yağmurun şeffaf ruhunu kirletmesin diye yapılmış olabilir mi? Nnnayır! Arada bir gerçekleştirdiğim düşünmeyi bıraksam iyi olacak sankim ayol ayol şalala şalala:D
Bu hafta her yer kitap meleklerinin bize armağanladığı yeni sayfaların iç açıcı kokusuyla doluyor. Defterlerin beyaz ruhu yeni öğrenilenlerle coşkuyla dolup taşıyor. Bilimin genç ruhlara kattığı yaseminler büyük bir istekle filizleniyor. Bu coşkunun hiç solmaması ve soldurmaması dileğiyle...
Hiç arkadaş, dost veya kardeş olarak temiz sevgi kıyafetine bürünmüş birisi nefesin kadar sana yaklaştı mı? Tam kalbin ona ısınmaya başladı derken arkasında sakladığı kanlı kin hançerini çıkarıp kalbine doğru sapladığı oldu mu? Ne yazık ki bu karanlık duyguyu hayatımda çok kez yaşadım:-( Hançer kalbime değdiğinde kalbim şaşkınlıktan kanamadı bile. Yapboz gibi bin parçaya bölündü. Parçalarını hep yamayla birleştirebildim. Ertesi gün uyandığımda hiç bir şey olmamış gibi davranabildiysem de aslında eksildiğimi kimse anlayamadı.
Bu sevgili makaronları ısırayım demeyin sakın yoksa diş kıran olursunuz:D Bu arada böyle gereksiz şeylerle uğraşan bir tek ben değilmişim. Bunları görünce onu farkettim ve moral takviyesi aldım:D
Bu aralar çok sık kek yapasım geliyor. Gerçi bugün düşündüm; bnm gibi biyomühendislikte doktora yapan bir çatlağın tatlılar, cam, ahşap, bilet gibi alakasız olaylarla ne işi var? Ben bir sonuca varamadım ama sizin aklınıza bir şey gelirse duman salın ltf:D
Geçen sefer Semma'yla kurabiş süsleme kursuna gittiğimizde fırtınya yakalanmış deli paluk gibiydik. Kursa kendimiz kayıt yapmamış gibi çooo hazırlıksızdık. Bu sefer cupcake aşkım coştu bir bakayım dedim.
Bazı insanlar yüzlerine o kadar maske takıp çıkarıyorlar ki yüzleri gerçekte neye benzediğini unutuyor. Aynaya baktıklarında karpuz görseler kendileri sanacaklar. Ruhları da aynı çelişki ve şaşkınlığı yaşıyor. Arada sırada insan mertebesinin alt seviyesindeki organizmaları taklit ediyorlar. İşte o zaman Darwin dede mezarında OLEYTO BİLBAO diyordur. Hayat bir şölen demiş büyüklerimiz, ama sanırım bu şölen yatılı bir maskeli balo olmasa gerek:-(
Özlemek ya da özlememek! Keşke bütün mesele bu olmasa:-(
Sevgi bazen doz aşımı bağımlılık yapıyor. Sevgi çikolata gibidir; ondan uzak durdukça aslında farkında olmadan ona daha çok yaklaşıyorsun. Ne yazıkki tek Cipralex'i de hasretle özlediğin kişinin varlığını gözlerine yansıtmaktır. Keşke özeldiğimiz insanlar bu kadarını bizim gözlerimize çok görmese... Keşke diğer insanlar buna köstek değil destek olsa... Keşke insanlık bu kadar ucuz olmasa... Keşke hayatı bir yarış olarak görmekten vazgeçsek... Keşke... Keşke... Keşke...
Bir kaç gündür kendimi çok tutuyorum. Sonunda bugün içimdeki gizli kek-pasta deli manyak pijamasıyla podyuma kaçtı-) Haftaya hayat yolunda bana eşlik eden bir ruhdaşa kekciksler yapacağım. Bugün yaptıkarımı bir nevi deneme olarak sayabiliriz. Cake pops'larımın bir kaç yapım hatası var (püf cahili olduğumdan normal:D); örneğin üstteki kekin (köfte taklidi olanlar) altı düz olmalı, ayrıca kek boyutu biraz daha büyük olaydı iyidi... Çilek ve beyaz çikilata sosum da yoktu:-( Şimdilik özeleştiri doz aşımı olmayayım:D
Bazen düşünüyorum da (bu çok sık yaptığım bir şey olmadığından kıymetini bilmem lazım:D); şemsiye, biz ve yağmur arasında bir ara bulucu mu yoksa Berlin Duvarı'nın bir minyatürü mü? Hakkatan şemsiye yağmuru bizden koruyor olabilir mi? Bizim ruhumuzdaki karanlıklar yağmurun şeffaf ruhunu kirletmesin diye yapılmış olabilir mi? Nnnayır! Arada bir gerçekleştirdiğim düşünmeyi bıraksam iyi olacak sankim ayol ayol şalala şalala:D
Bu hafta her yer kitap meleklerinin bize armağanladığı yeni sayfaların iç açıcı kokusuyla doluyor. Defterlerin beyaz ruhu yeni öğrenilenlerle coşkuyla dolup taşıyor. Bilimin genç ruhlara kattığı yaseminler büyük bir istekle filizleniyor. Bu coşkunun hiç solmaması ve soldurmaması dileğiyle...
Hiç arkadaş, dost veya kardeş olarak temiz sevgi kıyafetine bürünmüş birisi nefesin kadar sana yaklaştı mı? Tam kalbin ona ısınmaya başladı derken arkasında sakladığı kanlı kin hançerini çıkarıp kalbine doğru sapladığı oldu mu? Ne yazık ki bu karanlık duyguyu hayatımda çok kez yaşadım:-( Hançer kalbime değdiğinde kalbim şaşkınlıktan kanamadı bile. Yapboz gibi bin parçaya bölündü. Parçalarını hep yamayla birleştirebildim. Ertesi gün uyandığımda hiç bir şey olmamış gibi davranabildiysem de aslında eksildiğimi kimse anlayamadı.
Bu sevgili makaronları ısırayım demeyin sakın yoksa diş kıran olursunuz:D Bu arada böyle gereksiz şeylerle uğraşan bir tek ben değilmişim. Bunları görünce onu farkettim ve moral takviyesi aldım:D
Bu aralar çok sık kek yapasım geliyor. Gerçi bugün düşündüm; bnm gibi biyomühendislikte doktora yapan bir çatlağın tatlılar, cam, ahşap, bilet gibi alakasız olaylarla ne işi var? Ben bir sonuca varamadım ama sizin aklınıza bir şey gelirse duman salın ltf:D
Geçen sefer Semma'yla kurabiş süsleme kursuna gittiğimizde fırtınya yakalanmış deli paluk gibiydik. Kursa kendimiz kayıt yapmamış gibi çooo hazırlıksızdık. Bu sefer cupcake aşkım coştu bir bakayım dedim.
Bazı insanlar yüzlerine o kadar maske takıp çıkarıyorlar ki yüzleri gerçekte neye benzediğini unutuyor. Aynaya baktıklarında karpuz görseler kendileri sanacaklar. Ruhları da aynı çelişki ve şaşkınlığı yaşıyor. Arada sırada insan mertebesinin alt seviyesindeki organizmaları taklit ediyorlar. İşte o zaman Darwin dede mezarında OLEYTO BİLBAO diyordur. Hayat bir şölen demiş büyüklerimiz, ama sanırım bu şölen yatılı bir maskeli balo olmasa gerek:-(