9 Ekim 2013 Çarşamba

"Odun Tomurcuğun Ahhh 'Ne Günler' Görmüş Halidir."


Ve yine sessizlik biriktiriyorum;  dünyanın buna tepkisiz kalmadığını bilerek BAZILARININ adalet anlayışı karşısında sususyorum! Haksızlıkları karşısında söylenecek çok sözüm olduğundan susuyorum! Bazı insan maskeli yaratıkların hayatımdan geçişlerini izleyerek sususyorum. Sessizce çok daha fazla şey söyleyebilidiğimi bildiğim için sususyorum. Allah'ın sevgisine inandığım için susuyorum...
Ve BAZI insanların hayatımdaki ömürleri kısa olduğundan şükrediyorum...


17 Eylül 2013 Salı

Düğmeli Zengin


Var ya burada böyle bir ayakkabıyı yapmaya çalışırsam cumaları dilenciliğe çıkmam lazım herhal;-)

Bensiz döndüm...

Ve döndüm... Üç hafta aradan sonra alıştığımı sandığım eski hayata döndüm; kalbimde büyük bir kaybın acısı ve ezeli bir ateşin kıvılcımı ile döndüm... Kendimi bıraktım ve geri geldim... Ona rağmen eksilmedim!... 
   

9 Ağustos 2013 Cuma

Ayak İzlerini de Al ve Git:-)

Bazı insanlar hayatımıza girer girmez ruhumuzda öyle derin izler bırakıyorlar ki bir daha eski Biz olamayız! Onlar bizim Şems-i Tebrizi'miz biz ise onları Mevlana'sı oluveririz. 


Kimileri yaşamımıza çok kısa bir süreliğine girer ama onların ayak izleri hayatımız boyunca bize eşlik eder. Varlıkları daha uzun sürsün diye nice adaklar adar dualar ederiz...  
Bazıları da hayatımıza tanıtıldıkları günü lanet ettirir bize! Ayak izi bırakmamaları için dualar ederiz ya da onları nasıl silebileceğimizi düşünürüz!

24 Temmuz 2013 Çarşamba

III. Hanııım! Saatçi Geldi!







"Sessizlik Biriktiriyorum!"

9 Temmuz'dan bu yana içimdeki gizli Blogger susma eyleminde! Bazen sözler de kahrından intihar eder:-( Nedense sadece hasta olduğumda içimdeki baskın Don Kişot kenara çekilip arkasında saklanan 'Ben' kendini gösterebiliyor. 



İşte sadece bu zamanlarda Verme ile Alma reaksiyonu arasındaki dengeyi nasıl bozduğumu fark edebiliyorum. İyilik görmenin bir ihtiyaç olduğunu, iyilik görmek için iyilik yapmamak gerektiğini fakat iyilikten sonra görülen iyilik arasındaki ince çizgiyi Don Kişotluk silgisiyle nasıl sildiğimi anladım. Kendi haklarıma nasıl ikinci sınıf muamelesi yaptığımı sadece bu günlerde görebiliyorum. Öznesi Ben olan bütün temennileri nasıl mıknatıs gibi kendime doğru çektiğimi anlamam bu günlerdeki fiziksel ateşle eş zamanlı oluyor!... 
Neyse ki iki hafta antibiyotik tedavisi ve 41 derece rekorunu kıran ateşten sonra tekrar Ben'i göremez hale geldim.

9 Temmuz 2013 Salı

Hayata Asıl!

Çok yetenekli bir insan olduğum için bu dondurma havalı yaz gününde 39 derecelik ateşle keyifsiz keyifsiz okula gidip geliyorum:-( Bundan dolahyı:-) olsa gerek hayata daha keyifle asılmak için askı modelleri bakıyorum:-D



8 Temmuz 2013 Pazartesi

2 Temmuz 2013 Salı

28 Haziran 2013 Cuma

Ben Demedim Einstein Demiş!


Valla iyi hoş demiş de günümüzde bir çok akademik yerde bu denklem Ego'ya doğru tek taraflı hale gelmiş:-( Bilimin reklamı olmaz diye düşünüyordum ama bu hafta öğrendim ki aslında OLMAZ diye bir kavram yokmuş! Bu devirde pazardaki herşeyin müşterisi var!

26 Haziran 2013 Çarşamba

Transparanlığını Yirim:-)

Eğitim hayatım boyunca ne yaz okuluna gittim ne de yazlık okul disiplininden haz aldım. Ama üç senedir hangi akademik fikri korumaya çalışıyorsam artık, havanın sıcaklığı 40 dereceyken bile ve yapılacak hiç bir şeyim yokken dımdızlak okulda bekçi gibi bulunmak zorundayım! A. Bey beni görmeyince kahroluyor olsa gerek ki  bulduğu her fırsatta "seni her gün okulda istiyorum!" diyor. Bir bakalım Okul bunu istiyor mu acaba? Ya da ninemle yaşıt olmak üzere olan Ben bunu yaparken keyif alıyor muyum? Kim takmış ki bunları!!!:-( 
Keşke herkes bu kelebekler kadar şeffaf olsu!














25 Haziran 2013 Salı

Bir Doz Aşkla Dünya Nasıl Olurdu Acaba?


Benim savunduğum ideolojinin videoya çevrilmiş hali:-) Sen kendi üstüne düşeni yap diğerlerinden görevinin farkında olmaması çok da önemli değil aslında. Şairimin de dediği gibi "vicdan Allah'ın sesidir!" onu duymazlıktan gelsen de asla susturamazsın.

9 Ekim 2013 Çarşamba

"Odun Tomurcuğun Ahhh 'Ne Günler' Görmüş Halidir."


Ve yine sessizlik biriktiriyorum;  dünyanın buna tepkisiz kalmadığını bilerek BAZILARININ adalet anlayışı karşısında sususyorum! Haksızlıkları karşısında söylenecek çok sözüm olduğundan susuyorum! Bazı insan maskeli yaratıkların hayatımdan geçişlerini izleyerek sususyorum. Sessizce çok daha fazla şey söyleyebilidiğimi bildiğim için sususyorum. Allah'ın sevgisine inandığım için susuyorum...
Ve BAZI insanların hayatımdaki ömürleri kısa olduğundan şükrediyorum...


18 Eylül 2013 Çarşamba

Biyolgluğum Geldi!


Keşke bunları bize de böyle güzel anlatsalarmış!!!

17 Eylül 2013 Salı

Düğmeli Zengin


Var ya burada böyle bir ayakkabıyı yapmaya çalışırsam cumaları dilenciliğe çıkmam lazım herhal;-)

Bensiz döndüm...

Ve döndüm... Üç hafta aradan sonra alıştığımı sandığım eski hayata döndüm; kalbimde büyük bir kaybın acısı ve ezeli bir ateşin kıvılcımı ile döndüm... Kendimi bıraktım ve geri geldim... Ona rağmen eksilmedim!... 
   

9 Ağustos 2013 Cuma

Ayak İzlerini de Al ve Git:-)

Bazı insanlar hayatımıza girer girmez ruhumuzda öyle derin izler bırakıyorlar ki bir daha eski Biz olamayız! Onlar bizim Şems-i Tebrizi'miz biz ise onları Mevlana'sı oluveririz. 


Kimileri yaşamımıza çok kısa bir süreliğine girer ama onların ayak izleri hayatımız boyunca bize eşlik eder. Varlıkları daha uzun sürsün diye nice adaklar adar dualar ederiz...  
Bazıları da hayatımıza tanıtıldıkları günü lanet ettirir bize! Ayak izi bırakmamaları için dualar ederiz ya da onları nasıl silebileceğimizi düşünürüz!

24 Temmuz 2013 Çarşamba

III. Hanııım! Saatçi Geldi!







"Sessizlik Biriktiriyorum!"

9 Temmuz'dan bu yana içimdeki gizli Blogger susma eyleminde! Bazen sözler de kahrından intihar eder:-( Nedense sadece hasta olduğumda içimdeki baskın Don Kişot kenara çekilip arkasında saklanan 'Ben' kendini gösterebiliyor. 



İşte sadece bu zamanlarda Verme ile Alma reaksiyonu arasındaki dengeyi nasıl bozduğumu fark edebiliyorum. İyilik görmenin bir ihtiyaç olduğunu, iyilik görmek için iyilik yapmamak gerektiğini fakat iyilikten sonra görülen iyilik arasındaki ince çizgiyi Don Kişotluk silgisiyle nasıl sildiğimi anladım. Kendi haklarıma nasıl ikinci sınıf muamelesi yaptığımı sadece bu günlerde görebiliyorum. Öznesi Ben olan bütün temennileri nasıl mıknatıs gibi kendime doğru çektiğimi anlamam bu günlerdeki fiziksel ateşle eş zamanlı oluyor!... 
Neyse ki iki hafta antibiyotik tedavisi ve 41 derece rekorunu kıran ateşten sonra tekrar Ben'i göremez hale geldim.

9 Temmuz 2013 Salı

Hayata Asıl!

Çok yetenekli bir insan olduğum için bu dondurma havalı yaz gününde 39 derecelik ateşle keyifsiz keyifsiz okula gidip geliyorum:-( Bundan dolahyı:-) olsa gerek hayata daha keyifle asılmak için askı modelleri bakıyorum:-D



8 Temmuz 2013 Pazartesi

Lavabo Hayalı Kuruyorum:-)

Bütün evim hazırdı sadece lavabosu kalmıştı diye tasarımlar araştırıyorum;-)




2 Temmuz 2013 Salı

Nasılım Ama?:-)

Kendi bireysel karakterini kaybeden bir çerçevenin tepsi taklidi:D 




28 Haziran 2013 Cuma

Ben Demedim Einstein Demiş!


Valla iyi hoş demiş de günümüzde bir çok akademik yerde bu denklem Ego'ya doğru tek taraflı hale gelmiş:-( Bilimin reklamı olmaz diye düşünüyordum ama bu hafta öğrendim ki aslında OLMAZ diye bir kavram yokmuş! Bu devirde pazardaki herşeyin müşterisi var!

27 Haziran 2013 Perşembe

II. Hanııım! Saatçi Geldi!

Böyle yaratıcı fikirler bana niye uğramıyor ki anne?!:'-(







26 Haziran 2013 Çarşamba

Transparanlığını Yirim:-)

Eğitim hayatım boyunca ne yaz okuluna gittim ne de yazlık okul disiplininden haz aldım. Ama üç senedir hangi akademik fikri korumaya çalışıyorsam artık, havanın sıcaklığı 40 dereceyken bile ve yapılacak hiç bir şeyim yokken dımdızlak okulda bekçi gibi bulunmak zorundayım! A. Bey beni görmeyince kahroluyor olsa gerek ki  bulduğu her fırsatta "seni her gün okulda istiyorum!" diyor. Bir bakalım Okul bunu istiyor mu acaba? Ya da ninemle yaşıt olmak üzere olan Ben bunu yaparken keyif alıyor muyum? Kim takmış ki bunları!!!:-( 
Keşke herkes bu kelebekler kadar şeffaf olsu!














25 Haziran 2013 Salı

Bir Doz Aşkla Dünya Nasıl Olurdu Acaba?


Benim savunduğum ideolojinin videoya çevrilmiş hali:-) Sen kendi üstüne düşeni yap diğerlerinden görevinin farkında olmaması çok da önemli değil aslında. Şairimin de dediği gibi "vicdan Allah'ın sesidir!" onu duymazlıktan gelsen de asla susturamazsın.

24 Haziran 2013 Pazartesi

I.Hanııım! Saatçi Geldi!

Çöpün böyle yarayışlı hallerini seveyim:D






.

 
blogger template by arcane palette