30 Nisan 2013 Salı

Ellerim Bomboş:-(

Hani küçük başarılardan sonra sevincini elinde biriktirip sevdiklerine çak yapmak için elini hazırlarsın ya! İşte ben elimi her harekete geçirdiğimde etrafımda kimseyi göremediğim için elim Eiffel Kulesi gibi havada kaldı!
Arkadaşlarına sunduğun sevgi ve özverinin tek karşılığı olarak onların sana inanmalarını beklersin ya! İşte buna her ihtiyacım olduğunda arkadaşlarımın bana karşı güvenlerinin jöle gibi titreşime geçtiğini gördüm:-( Herkesin dengesizliği hakkında hemfikir olduğu birisi bile arkamdan bir taş atsa, "bana güvenir nasıl olsa!" dediğim herkes o taşı alıp izi geçmeyecek bir yara açar ruhumda:-( Arkadaşlık aklındaki şüpheyi bir zamanlar arkadaş sandığın ile paylaşmak değil mi yoksa? En azından eski arkadaşlığınız hatrına...




Hani tam korumaya ihtiyacın olduğunda arkanda ya da önünde değil yağmurda ve güneşli günlerde yanında olabilecek bir dost, bir nefesdaş ararsın ya! Tam böyle zamanlarda etrafıma baktığımda herkesin arkası dönük on adım geride olduğunu görüyorm:-(


Etraftakilerin kuru bir "bir şeye ihtiyacın var mı?" sorusunun bile seni mutlu edebileceği bir anda "bunu yapar misin?" sorusuyla karşılaşıyorum hep!
Etrafımdakilerin işi olduğunda kapım çok çalınsa da benim zor günlerimde sadece ve hep ailem vardı yanımda. Gerçi bunun için bile ÇOK AMA ÇOK MUTLUYUM...
Bunların sorumlusu tabi ki BENİM! İnanmaya, inanılmaya, iyiliğin cevabının YALNIZ kalmak olmadığını bilmeye ihtiyacım var! Ellerimden tut ki kayıp olmayayım:-(



29 Nisan 2013 Pazartesi

Bahariye;D

Baharın yazı kucaklayıp koşa koşa gelmesi bünyeme ağır geldi:-); alerjik reaksiyonlarına akciğerimde horlayan ayı grubu da eşlik ediyor. Zaten bir aradır kayıp olan Keyfimin Belediye Başkanı'nı bu şaşkın havada bulma umudum da pek kalmadı:-( Kafamı kiraya verdiğim için pek bir şeye odaklanamıyorum! Bazı insanların insanlığından hiç bir beklentim kalmadığından kiraya verdiğim kafam da, ruhum da pek kremamsı bir rahatlık içinde:-) Bundan olsa gerek Perşembe günkü sınavıma başkası girecekmiş gibi ferah bir şekilde hazırlanmıyorum:-) Uzun zamandan beri haftasonu keyfini krem şanti katmaya başladım! Okula gitmediğim için o kadan mutlu, o kadan keyiften uçarcası bir hisle doluyorum ki bilemezsiniz! Haftaiçi tatil günlerini bir kaç hafta öncesinden takip eder oldum. Ayaklı sesli, görüntülü bir takvimden farksızım şu an! Bu saydıklarım yüzünden mutlu mu mutsuz mu olmam gerekiyor onu da tam olarak bilemiyorum!


28 Nisan 2013 Pazar

Hayaliyim Best Modelin!

Sözün bitti yerde konuşsun fotoğraf. Bakalım derdi neymiş?!:D


Çok Güzel İyi Olmuş! Taaam mı?!

Çok güzel, iyi bir bilimsel ilerleme kaydettim:D. En sonunda bunu da yaptım: elimi açıp Gıda Mühendisliği Bölümü'nde "Abey Labtobacillus'unuz var mı?" kapı kapı mikroorganizma dilendim;-). Daha doyamadığım için haftaya pazartesi günü de bu keyifli eylemden bir iki doz daha alacağım. Bunu yaparken tabi ki büyüklerimin bana öğretti Çakal Karlos'luğu elden bırakmadım; en başta sorumun cevabı olabilecek kaynağa daldım. Artık resmi akademik dilenci sayılıyorum:D. Bu kadar eğitimi boşuna mı aldım be hacı?:-)


25 Nisan 2013 Perşembe

Ayyy Tutuldu:D

Bu dünyada yaptıklarımızı dayanan bir tek ay kalmıştı katlanan, o da bu gece bir kaç dakkikalığına da olsa bizi yüzüne hasret bırakacak! 



Zaten sabahtan beri abdominal boşluğumdaki iç organlarım yerçekimine yenik düşmüşler. Düşük enerji frekansı karnımdan sinsice bütün her yerime yayılıyor. Moral desen sıfır, sıfır, sıfır; can dostum ameliyat olacak:-( Gerçi onu çok ama çok sevdiğimi söyleyen içimdeki SES ameliyatın ve sonraki sürecin çok çok iyi geçeceğini söylüyor. Dualarım onunla... 


24 Nisan 2013 Çarşamba

Kararım GeldiIII!

Bu aralar çoook kararım geliyor galiba :-);
1. İlk kararım şekil a'daki gibidir;-). 


2. Üstümdeki G kuvvetinden (bkz:Gerginlik kuvveti) kurtulmak için bir süreliğine beni geren insan grubu için servis dışı olacağım!


3. Mutlu göbişler için daha çok mutfağa girip cupcakeler, kurabişler vs. göbek besleyici mâmûller yapacağım:-)


4. Ölümle olan sıkıntımı destekli/desteksiz bir an evvel çözmek için harekete geçmem lazım.


Veee finale yakışacak bir sayı ve karar;
5. Bireysel fiillerimin neticesine çoğul eki bağlamaktan vazgeçemeliyim. Çünkü anladım ki başıma ne geliyorsa bundan geliyormuş...

22 Nisan 2013 Pazartesi

Kararım GeldiII!

Okul sayesinde keyif almadan birazcık büyüdüm! Ne kadar maltoz ve Don Quichotte olduğumu insanlar halojen feneri ile gözüme soka soka bana hatırlattılar:-( Anladım ki bazı kararlar silsilesi alma zamanım gelmiş de geçiyormuş;

1. Bu bilimden bana hayır yok en iyisi kendime kongrelere, makalelere ve kitaplara vereyim. Belki bu sonsuz yerimde sayma denklemi bir bilinenle son bulur.


2. Doğruluğu, gerçeği, iyiliği hakketmeyen insan suratlılara bu sıfatlardan her hangi birini gösterdiğinde, kafan onların hacetini giderdiği bir yere dönüşebilir:-( Ünlü şairimin dediği gibi " Dinozor kafalılar kulaklarını uzaktan gördüğünde yaradana duyduğun saygıdan dolayı başının öne eğik olduğunu farkedemezler. Bunları eşek kulağı sanırlar!!!" Dolayısıyla en iyisi millete doz aşımı yaşatmamak!  


3. Feride ablamın bir iki sene önce dediği gibi herkesle her şey paylaşılmaz. Günün birinde karşındaki insan kılık değişiverir ağzın tünelin sonundaki ışık görünene kadar açık kalır! İşte o zaman iç güdülerine, sofraya turşu niyetine koyup da yediğim şuuruna, insanlığa ve senin için anlamlı olabilecek her şeye şuphe gözlüğünün arkasından bakmak zorunda kalacaksın!

4. Bir sırrım vardı paylaşılacak. Tatil dönüşü bu yükten kurtulmak için bütün gerçekleri ile güvendiğimi sandığım birine anlatacaktım. Anladım ki SIR anlatılırsa sır olmaz! Her kes de SIRDAŞ olmaz!


5. Biri ile karşılaştığımda o insanın bana bedava kazık armağan edeceğini anlasam bile bunun için bir gerekçe görmediğim için maltoz misali bütün benliğimden gelenin fazlasını da promosyon olarak sunuyordum! Ama 2. madde için geçerli kararımın 5'e de uygulanmam gerektiği bana anlatıldı.

6.  Her zaman olduğu gibi büyükten adalet ve anlayış, küçükten saygı bekleme. Çünkü büyüğün soya sosuna daldırıp da yediği adalet senin için ne don olur ne atlet;-) Şairimin dediğ gibi; "Büyüğün adaleti CUMA'ya kadar. ". Bu dünyada adalet bile torpile, affedersiniz insan ilişkilerine :-D dayalı. Şeytana bile odun götürecek kadar yalakaysan insanlar seni hemencik tanıyabilir ama hayır bileğinin gücüne, alnının terine yalanına kulak astıysan iki buçuk sene bile seni tanımak için az gelir!


NOT: Oğuzhan Kayan'ın yalakaların derdine deva olacak tarçın aromalı bir şekeri varmış...

18 Nisan 2013 Perşembe

Ver Coşkuyu!

Bir insanı sevmenin en iyi yolu onu kendine inanmasını sağlamakmış. Ama gaz verirken vitesi yükseltmemeyi unutmayın sakın! Hele dördüncü viteste çok kalmayın. Bazı bünyeler; özellikle bunu haketmeyenler yüksek gazı tolere edemezler. Öyle olunca da birden geriye doğru tepebilir:-( İlk ezilen de siz, sırtlarını sıvazlayan kişi olacak.



17 Nisan 2013 Çarşamba

Serotoninin Gelişi Algoritmadan Belli;-)

Ruhumun algoritması bozuldu. Ne bir abaküs, ne bir hesap makinesi ve ne bir cetvel bu eğrinin denklemini düzeltmeye yetmiyor:-( Mutsuz falan değilim ama Serotonin sentezi geçici bir süreliğine servis dışı kalmış (bunlar arasındaki farkı kim anlarsa Einstein'in kardeşidir demektir:D)! Etrafımdakilerin cesaret takviyesi olmaktan istifa etmek istiyorum. Fateme sözü olarak "bana dokunmayan cesaret biiip yaşasın!!!" demek istiyorum. Girişte bu dünyada bu kadar garip ötesi Gollum'larla karşılaşacağım söylenmemişti ama:-(


Keyfimin Kaçkın Belediye Başkanı Aranıyor!

Tam bir hafta boyunca bir sürü insanın fedakarca gösterdiği ortak çaba ile keyfim ta dibinden kaçtığı için keyfime kahya aramak yetmiyor! Bu yüzden karar verdim; yarın yağmur yoksa keyfimin belediye başkanını bulmak için güzelce dolaşıp kendime hedayeler alacağım: bunlar gibi meselam:-)




16 Nisan 2013 Salı

Yara Bandı Yuttum!

Malum ruh cırcırımın geçmesi için dün okul dönüşü kendime peynir festivali yaptırdım; çocukluğumun kırmızı başlıklısı Küçük Güzel;D, 


Ve aşk acısına bile bire bir gelen Edam'ciğim. 


Ve sonuç tabi ki peynir peynir MUTLULUK. İçime at kaçmış gibi iyim;-)

Planktonun Boku!!!


Geçen haftanın yarasındaki kanama dursun diye dün akşam yara bandı yuttum! Artık kanamasa da yarası kalacak kesin. Umarım bu derin yara bana bir ders misali zamanında kimler için neler yapmam/yapmamam gerektiğini hatırlatır!!! Her kötü olay gibi bu kabusun da güzel bir yanı vardı. Sonsuzluk işareti taşımaması! 
Bu yara sayesinde benim için üç insan tamamen bitti. Onlar için harcanacak enerjim olmadığından nefret etmeden, kin tutmadan var olduğuna inandığım ilahi adaletin kollarına bıraktım. Artık onlar hiç tanımadığım  ve tanımayacağım insanlardan farksız benim için. Bu yaramı da diğer bir çok yaram gibi samimiyetim ve iyiliğimi milletin kötü niyetine harcamamın bedeli olarak ödül alsam da bu maltozca davranışımdan vazgeçer miyim diye düşündüğümde... Cevabım titrek bir sesle HAYIR gibi... 

15 Nisan 2013 Pazartesi

Şaşkın Bakkal!

Bu gün Zonguldak'ın Z'sine bağladım iyice! Büyüme sancıları çeken bir ergenden farksızım. Yaşı Barbaros'daki ağaçlarla aynı olan bir insanın nasıl adını taşıyamayacak kadar küçük kaldığını gördüm. Gerçekleşmemiş bir mahkemede yapmadığım bir suçtan suçlu bulundum. Hanceremi çalıştırmak için boşuna ATP yaktığımı fark ettim. Bazı insanlarla konuşmaktansa duvar konuşmanın daha keyif verici olduğunu kavradım. Bir insanı tanımak için iki buçuk senenin nasıl yetersiz kaldığını öğrendim. Hayal kırıklığının dibindeki kömür karası karanlığı gördüm. Bilim yuvasındaki titrek acımasızlığı dokunuşuna maruz kaldım...


12 Nisan 2013 Cuma

Ne Çektin be Fateme!

Dönüşüm muhteşem oldu ama burada gördüklerim cırcır sonrası acıdan başka değil: Deliye dönmüş bir Büyük Şef, burun uçları ile ilgili hareket kısıtlama mesajları ileten bir Kraliçe, velisinin elinden tutup da beni büyük şefe şikayete gelen kreş kızı kılıklı; keyfimin Tantum Verde'si çakma kardeşim, vs...:-( 
Yokluğumda okul kazan, bazıları da delikli kepçe misali herkesin kafasını karıştırana kadar olayları evirmiş de çevirmiş!!! Sonuç haliyle ruh vertigosu! Bu mahalle olayları arasında en çok yaralanan suçlanan masumiyetim oldu. Sanırım ünlü şairim "Bilim en çok cehaleti besler!" demekle haklıymış. Akademik hayatta ya dansöz olmayı öğrenecekmişsin ya da kirlenmemek için kirli kıyafetlerle dolaşacakmışsın. Tabi kirlilerin çok yakınında durmak da daha az kirin sana doğru açısal momentumla sıçramasını önleyebilir!



Ya benim gibi temizliğin adaleti inananın birisinin yeri nerede?  "Burası soğuk, soğuk olanlar..."

11 Nisan 2013 Perşembe

Dönüşüm Muhteşem Oldu!!!

Sevgili bloğum ve değerli okuyucum uzun zamandır sizlerden uzak kaldığım için çok ama çok özür dilerim. İki senenin sonunda tatile çıkmak için hocamdan tekme tokat iki haftalık izin alabildim. Günlerimin inanılmaz dolu ve yoğun geçmesine rağmen ruhum battaniyeyi kafasına geçirip güzelce dinlenebildi;-) Akraba ziyaretlerinin yanı sıra uzun zamandır görmek istediğim tarih kokulu yerleri gördüm. Ne kadar sevildiğim ve ne kadar özlendiğimi bir kez daha gördüm. Okula gelmemek, yemekhanede sıra beklememek, bazılarının mübarek yüzünü görmemek kadar tarif edilemeyecek kadar güzel bir duyguymuş:-) Yaşasın tatilll;D









   

30 Nisan 2013 Salı

Ellerim Bomboş:-(

Hani küçük başarılardan sonra sevincini elinde biriktirip sevdiklerine çak yapmak için elini hazırlarsın ya! İşte ben elimi her harekete geçirdiğimde etrafımda kimseyi göremediğim için elim Eiffel Kulesi gibi havada kaldı!
Arkadaşlarına sunduğun sevgi ve özverinin tek karşılığı olarak onların sana inanmalarını beklersin ya! İşte buna her ihtiyacım olduğunda arkadaşlarımın bana karşı güvenlerinin jöle gibi titreşime geçtiğini gördüm:-( Herkesin dengesizliği hakkında hemfikir olduğu birisi bile arkamdan bir taş atsa, "bana güvenir nasıl olsa!" dediğim herkes o taşı alıp izi geçmeyecek bir yara açar ruhumda:-( Arkadaşlık aklındaki şüpheyi bir zamanlar arkadaş sandığın ile paylaşmak değil mi yoksa? En azından eski arkadaşlığınız hatrına...




Hani tam korumaya ihtiyacın olduğunda arkanda ya da önünde değil yağmurda ve güneşli günlerde yanında olabilecek bir dost, bir nefesdaş ararsın ya! Tam böyle zamanlarda etrafıma baktığımda herkesin arkası dönük on adım geride olduğunu görüyorm:-(


Etraftakilerin kuru bir "bir şeye ihtiyacın var mı?" sorusunun bile seni mutlu edebileceği bir anda "bunu yapar misin?" sorusuyla karşılaşıyorum hep!
Etrafımdakilerin işi olduğunda kapım çok çalınsa da benim zor günlerimde sadece ve hep ailem vardı yanımda. Gerçi bunun için bile ÇOK AMA ÇOK MUTLUYUM...
Bunların sorumlusu tabi ki BENİM! İnanmaya, inanılmaya, iyiliğin cevabının YALNIZ kalmak olmadığını bilmeye ihtiyacım var! Ellerimden tut ki kayıp olmayayım:-(



29 Nisan 2013 Pazartesi

Bahariye;D

Baharın yazı kucaklayıp koşa koşa gelmesi bünyeme ağır geldi:-); alerjik reaksiyonlarına akciğerimde horlayan ayı grubu da eşlik ediyor. Zaten bir aradır kayıp olan Keyfimin Belediye Başkanı'nı bu şaşkın havada bulma umudum da pek kalmadı:-( Kafamı kiraya verdiğim için pek bir şeye odaklanamıyorum! Bazı insanların insanlığından hiç bir beklentim kalmadığından kiraya verdiğim kafam da, ruhum da pek kremamsı bir rahatlık içinde:-) Bundan olsa gerek Perşembe günkü sınavıma başkası girecekmiş gibi ferah bir şekilde hazırlanmıyorum:-) Uzun zamandan beri haftasonu keyfini krem şanti katmaya başladım! Okula gitmediğim için o kadan mutlu, o kadan keyiften uçarcası bir hisle doluyorum ki bilemezsiniz! Haftaiçi tatil günlerini bir kaç hafta öncesinden takip eder oldum. Ayaklı sesli, görüntülü bir takvimden farksızım şu an! Bu saydıklarım yüzünden mutlu mu mutsuz mu olmam gerekiyor onu da tam olarak bilemiyorum!


28 Nisan 2013 Pazar

Hayaliyim Best Modelin!

Sözün bitti yerde konuşsun fotoğraf. Bakalım derdi neymiş?!:D


Çok Güzel İyi Olmuş! Taaam mı?!

Çok güzel, iyi bir bilimsel ilerleme kaydettim:D. En sonunda bunu da yaptım: elimi açıp Gıda Mühendisliği Bölümü'nde "Abey Labtobacillus'unuz var mı?" kapı kapı mikroorganizma dilendim;-). Daha doyamadığım için haftaya pazartesi günü de bu keyifli eylemden bir iki doz daha alacağım. Bunu yaparken tabi ki büyüklerimin bana öğretti Çakal Karlos'luğu elden bırakmadım; en başta sorumun cevabı olabilecek kaynağa daldım. Artık resmi akademik dilenci sayılıyorum:D. Bu kadar eğitimi boşuna mı aldım be hacı?:-)


25 Nisan 2013 Perşembe

Ayyy Tutuldu:D

Bu dünyada yaptıklarımızı dayanan bir tek ay kalmıştı katlanan, o da bu gece bir kaç dakkikalığına da olsa bizi yüzüne hasret bırakacak! 



Zaten sabahtan beri abdominal boşluğumdaki iç organlarım yerçekimine yenik düşmüşler. Düşük enerji frekansı karnımdan sinsice bütün her yerime yayılıyor. Moral desen sıfır, sıfır, sıfır; can dostum ameliyat olacak:-( Gerçi onu çok ama çok sevdiğimi söyleyen içimdeki SES ameliyatın ve sonraki sürecin çok çok iyi geçeceğini söylüyor. Dualarım onunla... 


24 Nisan 2013 Çarşamba

Kararım GeldiIII!

Bu aralar çoook kararım geliyor galiba :-);
1. İlk kararım şekil a'daki gibidir;-). 


2. Üstümdeki G kuvvetinden (bkz:Gerginlik kuvveti) kurtulmak için bir süreliğine beni geren insan grubu için servis dışı olacağım!


3. Mutlu göbişler için daha çok mutfağa girip cupcakeler, kurabişler vs. göbek besleyici mâmûller yapacağım:-)


4. Ölümle olan sıkıntımı destekli/desteksiz bir an evvel çözmek için harekete geçmem lazım.


Veee finale yakışacak bir sayı ve karar;
5. Bireysel fiillerimin neticesine çoğul eki bağlamaktan vazgeçemeliyim. Çünkü anladım ki başıma ne geliyorsa bundan geliyormuş...

22 Nisan 2013 Pazartesi

Kararım GeldiII!

Okul sayesinde keyif almadan birazcık büyüdüm! Ne kadar maltoz ve Don Quichotte olduğumu insanlar halojen feneri ile gözüme soka soka bana hatırlattılar:-( Anladım ki bazı kararlar silsilesi alma zamanım gelmiş de geçiyormuş;

1. Bu bilimden bana hayır yok en iyisi kendime kongrelere, makalelere ve kitaplara vereyim. Belki bu sonsuz yerimde sayma denklemi bir bilinenle son bulur.


2. Doğruluğu, gerçeği, iyiliği hakketmeyen insan suratlılara bu sıfatlardan her hangi birini gösterdiğinde, kafan onların hacetini giderdiği bir yere dönüşebilir:-( Ünlü şairimin dediği gibi " Dinozor kafalılar kulaklarını uzaktan gördüğünde yaradana duyduğun saygıdan dolayı başının öne eğik olduğunu farkedemezler. Bunları eşek kulağı sanırlar!!!" Dolayısıyla en iyisi millete doz aşımı yaşatmamak!  


3. Feride ablamın bir iki sene önce dediği gibi herkesle her şey paylaşılmaz. Günün birinde karşındaki insan kılık değişiverir ağzın tünelin sonundaki ışık görünene kadar açık kalır! İşte o zaman iç güdülerine, sofraya turşu niyetine koyup da yediğim şuuruna, insanlığa ve senin için anlamlı olabilecek her şeye şuphe gözlüğünün arkasından bakmak zorunda kalacaksın!

4. Bir sırrım vardı paylaşılacak. Tatil dönüşü bu yükten kurtulmak için bütün gerçekleri ile güvendiğimi sandığım birine anlatacaktım. Anladım ki SIR anlatılırsa sır olmaz! Her kes de SIRDAŞ olmaz!


5. Biri ile karşılaştığımda o insanın bana bedava kazık armağan edeceğini anlasam bile bunun için bir gerekçe görmediğim için maltoz misali bütün benliğimden gelenin fazlasını da promosyon olarak sunuyordum! Ama 2. madde için geçerli kararımın 5'e de uygulanmam gerektiği bana anlatıldı.

6.  Her zaman olduğu gibi büyükten adalet ve anlayış, küçükten saygı bekleme. Çünkü büyüğün soya sosuna daldırıp da yediği adalet senin için ne don olur ne atlet;-) Şairimin dediğ gibi; "Büyüğün adaleti CUMA'ya kadar. ". Bu dünyada adalet bile torpile, affedersiniz insan ilişkilerine :-D dayalı. Şeytana bile odun götürecek kadar yalakaysan insanlar seni hemencik tanıyabilir ama hayır bileğinin gücüne, alnının terine yalanına kulak astıysan iki buçuk sene bile seni tanımak için az gelir!


NOT: Oğuzhan Kayan'ın yalakaların derdine deva olacak tarçın aromalı bir şekeri varmış...

18 Nisan 2013 Perşembe

Ver Coşkuyu!

Bir insanı sevmenin en iyi yolu onu kendine inanmasını sağlamakmış. Ama gaz verirken vitesi yükseltmemeyi unutmayın sakın! Hele dördüncü viteste çok kalmayın. Bazı bünyeler; özellikle bunu haketmeyenler yüksek gazı tolere edemezler. Öyle olunca da birden geriye doğru tepebilir:-( İlk ezilen de siz, sırtlarını sıvazlayan kişi olacak.



17 Nisan 2013 Çarşamba

Serotoninin Gelişi Algoritmadan Belli;-)

Ruhumun algoritması bozuldu. Ne bir abaküs, ne bir hesap makinesi ve ne bir cetvel bu eğrinin denklemini düzeltmeye yetmiyor:-( Mutsuz falan değilim ama Serotonin sentezi geçici bir süreliğine servis dışı kalmış (bunlar arasındaki farkı kim anlarsa Einstein'in kardeşidir demektir:D)! Etrafımdakilerin cesaret takviyesi olmaktan istifa etmek istiyorum. Fateme sözü olarak "bana dokunmayan cesaret biiip yaşasın!!!" demek istiyorum. Girişte bu dünyada bu kadar garip ötesi Gollum'larla karşılaşacağım söylenmemişti ama:-(


Keyfimin Kaçkın Belediye Başkanı Aranıyor!

Tam bir hafta boyunca bir sürü insanın fedakarca gösterdiği ortak çaba ile keyfim ta dibinden kaçtığı için keyfime kahya aramak yetmiyor! Bu yüzden karar verdim; yarın yağmur yoksa keyfimin belediye başkanını bulmak için güzelce dolaşıp kendime hedayeler alacağım: bunlar gibi meselam:-)




16 Nisan 2013 Salı

Yara Bandı Yuttum!

Malum ruh cırcırımın geçmesi için dün okul dönüşü kendime peynir festivali yaptırdım; çocukluğumun kırmızı başlıklısı Küçük Güzel;D, 


Ve aşk acısına bile bire bir gelen Edam'ciğim. 


Ve sonuç tabi ki peynir peynir MUTLULUK. İçime at kaçmış gibi iyim;-)

Planktonun Boku!!!


Geçen haftanın yarasındaki kanama dursun diye dün akşam yara bandı yuttum! Artık kanamasa da yarası kalacak kesin. Umarım bu derin yara bana bir ders misali zamanında kimler için neler yapmam/yapmamam gerektiğini hatırlatır!!! Her kötü olay gibi bu kabusun da güzel bir yanı vardı. Sonsuzluk işareti taşımaması! 
Bu yara sayesinde benim için üç insan tamamen bitti. Onlar için harcanacak enerjim olmadığından nefret etmeden, kin tutmadan var olduğuna inandığım ilahi adaletin kollarına bıraktım. Artık onlar hiç tanımadığım  ve tanımayacağım insanlardan farksız benim için. Bu yaramı da diğer bir çok yaram gibi samimiyetim ve iyiliğimi milletin kötü niyetine harcamamın bedeli olarak ödül alsam da bu maltozca davranışımdan vazgeçer miyim diye düşündüğümde... Cevabım titrek bir sesle HAYIR gibi... 

15 Nisan 2013 Pazartesi

Şaşkın Bakkal!

Bu gün Zonguldak'ın Z'sine bağladım iyice! Büyüme sancıları çeken bir ergenden farksızım. Yaşı Barbaros'daki ağaçlarla aynı olan bir insanın nasıl adını taşıyamayacak kadar küçük kaldığını gördüm. Gerçekleşmemiş bir mahkemede yapmadığım bir suçtan suçlu bulundum. Hanceremi çalıştırmak için boşuna ATP yaktığımı fark ettim. Bazı insanlarla konuşmaktansa duvar konuşmanın daha keyif verici olduğunu kavradım. Bir insanı tanımak için iki buçuk senenin nasıl yetersiz kaldığını öğrendim. Hayal kırıklığının dibindeki kömür karası karanlığı gördüm. Bilim yuvasındaki titrek acımasızlığı dokunuşuna maruz kaldım...


12 Nisan 2013 Cuma

Ne Çektin be Fateme!

Dönüşüm muhteşem oldu ama burada gördüklerim cırcır sonrası acıdan başka değil: Deliye dönmüş bir Büyük Şef, burun uçları ile ilgili hareket kısıtlama mesajları ileten bir Kraliçe, velisinin elinden tutup da beni büyük şefe şikayete gelen kreş kızı kılıklı; keyfimin Tantum Verde'si çakma kardeşim, vs...:-( 
Yokluğumda okul kazan, bazıları da delikli kepçe misali herkesin kafasını karıştırana kadar olayları evirmiş de çevirmiş!!! Sonuç haliyle ruh vertigosu! Bu mahalle olayları arasında en çok yaralanan suçlanan masumiyetim oldu. Sanırım ünlü şairim "Bilim en çok cehaleti besler!" demekle haklıymış. Akademik hayatta ya dansöz olmayı öğrenecekmişsin ya da kirlenmemek için kirli kıyafetlerle dolaşacakmışsın. Tabi kirlilerin çok yakınında durmak da daha az kirin sana doğru açısal momentumla sıçramasını önleyebilir!



Ya benim gibi temizliğin adaleti inananın birisinin yeri nerede?  "Burası soğuk, soğuk olanlar..."

11 Nisan 2013 Perşembe

Dönüşüm Muhteşem Oldu!!!

Sevgili bloğum ve değerli okuyucum uzun zamandır sizlerden uzak kaldığım için çok ama çok özür dilerim. İki senenin sonunda tatile çıkmak için hocamdan tekme tokat iki haftalık izin alabildim. Günlerimin inanılmaz dolu ve yoğun geçmesine rağmen ruhum battaniyeyi kafasına geçirip güzelce dinlenebildi;-) Akraba ziyaretlerinin yanı sıra uzun zamandır görmek istediğim tarih kokulu yerleri gördüm. Ne kadar sevildiğim ve ne kadar özlendiğimi bir kez daha gördüm. Okula gelmemek, yemekhanede sıra beklememek, bazılarının mübarek yüzünü görmemek kadar tarif edilemeyecek kadar güzel bir duyguymuş:-) Yaşasın tatilll;D









   

.

 
blogger template by arcane palette